ispat yükümlülüğü
İddiayı, ortaya atan kişinin kanıtlaması değil, başkasının çürütmesi gerektiğini savundunuz!
(İng. burden of proof)
İspat yükümlülüğü, iddiayı ortaya atan kişiye aittir; yani karşıdaki kişinin, iddiayı ortaya atandan ispat isteme hakkı vardır. İddia sahibi kendi iddiasına dair kanıt göstermeksizin, bu iddianın hatalı olduğunu düşünen kişiden onu çürütmesini isterse, ispat yükümlülüğü yanılgısına düşmüş olur. İddianın doğru olmadığını düşünen kişinin iddiayı çürütmekte başarısız olması veya bunu yapmayı istememesi, iddianızın geçerliliğini ispatlamaz. Ancak her iddiayı da eldeki ulaşılabilir kanıtlar çerçevesinde değerlendirmek gerekir; tüm makul şüphelerin ötesinde ispatlanmadığı için bir iddiayı hepten reddetmek de bir yanılgıdır.
İspat yükümlülüğü, iddiayı ortaya atan kişiye aittir; yani karşıdaki kişinin, iddiayı ortaya atandan ispat isteme hakkı vardır. İddia sahibi kendi iddiasına dair kanıt göstermeksizin, bu iddianın hatalı olduğunu düşünen kişiden onu çürütmesini isterse, ispat yükümlülüğü yanılgısına düşmüş olur. İddianın doğru olmadığını düşünen kişinin iddiayı çürütmekte başarısız olması veya bunu yapmayı istememesi, iddianızın geçerliliğini ispatlamaz. Ancak her iddiayı da eldeki ulaşılabilir kanıtlar çerçevesinde değerlendirmek gerekir; tüm makul şüphelerin ötesinde ispatlanmadığı için bir iddiayı hepten reddetmek de bir yanılgıdır.
Örnekler
Ali: “Tanrı var.”Burada iddiada bulunan kişi Ali olduğu için ispat yükümlülüğü de ona aittir. Ali mantık yanılgısına düşmeden bu iddiasını savunmak istiyorsa, Cenk'ten Tanrı'nın var olmadığını kanıtlamasını talep etmek yerine kendi iddiasını -yani Tanrı'nın var olduğunu- ispatlamalıdır.
Cenk: “İspat et?”
Ali: “Esas sen olmadığını ispat et!”