duygulara başvurma

Geçerli ve ikna edici bir argümanı duygusal bir tepkiye başvurarak çürütmeye çalıştınız!

(İng. appeal to emotion)
Bu mantık yanılgısında korku, hayranlık, nefret, acıma, gurur, sevgi, özlem vb. duygusal tepkilere başvurularak savunulan ve duygu sömürüsüne dayanan iddialar yer alır. Bazen mantıksal açıdan tutarlı olan bir iddianın duygusal sonuçları olabileceğini akılda tutmak gerekir. Ama sorun, bu duyguların iddianın geçerliliği üzerinde etkisi olduğunu varsaydığınız zaman başlar; öne sürülen iddiayı akılcı verilere değil de yol açacağı duygusal etkilere başvurarak savunmaya çalıştığınızda bu mantık yanılgısına düşmüş olursunuz. Duygusal çıkarımlardan herkes etkilenir, bu nedenle tartışmalarda duygulara başvurmak oldukça yaygın ve etkili bir ‘rakibi zayıflatma’ yöntemidir. Ancak öne sürülen duygusal etkiler, karşı çıkılan iddianın doğruluğu veya yanlışlığına ilişkin bir şey söylememektedir.

Örnekler

“Ölümden sonra bir hayat vardır, çünkü öldükten sonra yok olmak istemiyorum.”
Öldükten sonra yok olmak istememeniz veya bunun sizi üzmesi, ölümden sonra başka bir hayatınız olacağına dair kanıt teşkil etmez.
X: “Sinem bu yıl çok çalıştı ve faydalı işler yaparak hem becerisini hem de değerini kanıtladı. Başkanlık seçimlerinde ona oy vereceğim.”
Y: “Ama unuttun mu? Geçen yıl o seni aday göstermemişti.”
X: “Haklısın, vazgeçtim.”
(Nefrete veya kine başvurma)
“Suçladığınız bu adam tekerlekli sandalyede! Bu haliyle sizce yolsuzluk yapmış olabilir mi?”
(Acıma duygusuna başvurma)
“Senin gibi akıllı bir insanın bu önerime karşı çıktığına inanamıyorum!”
(Gurura başvurma, yağ çekme)
“Allah'a inanmalısın; inanmazsan cehenneme gidersin.”
(Korkuya başvurma)