ardılla doğrulama
Önermenizin belli bir sonuca işaret edeceğini, o sonucu gözlemlediğimize göre de önermenizin doğru olduğunu savundunuz. Ama bir dakika, o öyle değil ki!
(İng. affirmation of the consequent)
Ardılla öncülü doğrulama yanılgısı, ardıl ile öncül arasında varsayıldığı gibi bir ilişki olmaması durumunda sık sık karşımıza çıkar. Bu yanılgı türünde, bir olgunun belli bir sonuca işaret ettiğini ve o sonucu gözlemlememiz halinde bu olgunun da doğru sayılması gerektiği öne sürülür. Ancak söz konusu olgu ile bahsi geçen sonuç arasında mantıksal bir ilişki olmayabileceğini; dahası, başka olguların da aynı sonuca yol açabileceğini atladınız.
Bu yanılgıda dikkat edilmesi gereken şey şudur: Bir argüman, “eğer X ise Y'dir” şeklindeyse, bize söylediği tek şey “eğer Y-değil ise X-değildir”dir. Bu, çok bilinen bir mantık kuralıdır (bkz. Modus tollens). Bu argüman bize kesinlikle “eğer Y ise X'tir” dememektedir, ki bu çok düşülen bir yanılgıdır (bkz. aşağıdaki Odin örneği). Ayrıca bkz. kardeş yanılgı, öncülle reddetme.
Örnekler
“Eğer evren bir yaratıcı tarafından yaratılmış olsaydı, her yerde düzen ve kanunlar görürdük. Her yerde düzen ve kanunlar görüyoruz, o halde bir yaratıcı var.”
Bir yaratıcının olması durumunda etrafta düzen görmemiz gerektiği çıkarımında bulundunuz. Belki yaratıcı kaos seviyordur, bunu hiç düşündünüz mü? Hiç! Neyse, bir kere burada bir hata yaptınız. Bizim bu yanılgıda vurgulamak istediğimiz hata bu değil.
Esas hata, düzenin başka olguların sonucu olarak karşımıza çıkabileceğini hesaba katmadan, bu durumun doğrudan argümanınızı doğruladığı sonucuna varmış olmanız. Argümanınızın şundan farkı yok: “Eğer evren Odin tarafından yaratılmış olsaydı etrafta hiç buz devi görmememiz gerekirdi (çünkü Odin buz devlerini yok etme sözü vermişti). Etrafta hiç buz devi görmüyoruz, o halde Odin var.”
- Tanrı dualara cevap veriyorsa (X), tümörün iyi huylu çıkar (Y).
+ Tümörüm iyi huylu çıktı.
- O zaman Tanrı dualara cevap veriyor demektir.